Karayipler’de artan gerilim, ABD ile Venezuela arasındaki tehdit seviyesini yükseltiyor. Uyuşturucu kartellerine karşı operasyon gerekçesiyle Venezuela açıklarına gönderilen savaş gemileri ve uçaklar, uluslararası kamuoyunun dikkatini bölgeye odakladı. Venezuela kuvvetlerinin uluslararası sularda ABD donanma gemisine yakın uçuşları, Washington ile Caracas arasındaki tansiyonu daha da körüklüyor.
ABD Başkanı Donald Trump, bu gelişmeleri değerlendirdiği basın toplantısında, Venezuela’ya yönelik adımlara karşı sert bir üslup kullandı. Sorduğu sorulara yanıt veren Trump, Venezuela savaş uçaklarının ABD’nin güvenliğini tehdit ettiği sürece “başları belaya girecek” sözleriyle tehditkar bir tavır sergiledi. Ayrıca, “Eğer bizi tehlikeli bir duruma sokarlarsa o uçaklar düşürülecektir” şeklinde net bir uyarıda bulundu.
Maduro ise Caracas’ın bu tehditlere karşı yanıtını kararlı bir şekilde ortaya koydu. Ülkesi başkenti Karakas’ta ordu komutanlarıyla yaptığı toplantıda Trump’ın sözlerine yanıt olarak, silahsız mücadele aşamasından silahlı mücadele aşamasına geçebileceklerini ifade etti. Maduro, “Şu anda silahsız mücadele yolundayız; bu siyasi, iletişimsel ve kurumsal bir süreçtir. Venezuela saldırıya uğrarsa, halkımız silahlı mücadeleye geçer” diye konuştu. Ülkesinin seferberlik sürecine vurgu yapan Maduro, barış yanlısı olmakla birlikte savaşçı bir halk olduklarını belirtti ve ABD’nin müdahaleye karşı durması gerektiğini vurguladı.
Karayipler’deki askeri hareketlilik Venezüela’nın iddialarına göre karasuları halkınındır; Maduro, komplolar, tehditler, darbeler ve müdahalelerin Karayipler ile Güney Amerika’ya geri dönmemesi gerektiğini ifade etti. Bolivarcı Ulusal Silahlı Kuvvetler’in, çetelere ve Kolombiyalı paralı askerlerin yol açtığı şiddete karşı kazandığı zaferlere işaret eden Maduro, Venezuela halkının onurunu ve haysiyetini savunmaya hazır olduklarını belirtti.
News
